27 Kasım 2015 Cuma

İZMİR ZAYIFLAMA | NUTRA SYSTEM

Doktor ve Diyetisyen Kontrolünde Kişiye Özel Sağlıklı Zayıflama
Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de şişmanlık prevalansı gitgide artmaktadır. Teknolojinin yaşantımıza getirdiği kolaylıklar sayesinde daha hareketsiz yaşam, artan fast food alışkanlıkları ve düzensiz beslenme şişmanlığın en önemli nedenleri arasında gelmektedir.
Şişmanlığın önlenmesinde, doğru yaklaşım multidisipliner bir sağlık ekibinin (doktor-diyetisyen-hemşire) kontrolüne girmektir.
Hızlı verilen kilolar kas kitlemizi azaltır, metobolizmamızı düşürür. Kısacası sağlımızı bozar. düşen metobolizmayla birlikte verilen klioların  geri alınması kolay olur. Buradan anlamamız gereken; sadece kilo vermek değil, sağlıklı bir hızda ve sağlık kuralları çerçevesinde kilo vermenin gerekliliğidir.
Önemli olan uzman bir ekipten(doktor-diyetisyen)  yardım alarak yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri çerçevesinde bir beslenme programı sürdürüp, tüm hayat boyu bu programı bir yaşam tarzı haline getirerek, yaşımıza uygun ideal kiloyu ömür boyu korumaktır.
Yaşımıza uygun sağlıklı kiloya ulaşmak için neler yapılmalıdır?
1- Önce doktor tarafından kişi genel bir muayeneden geçirilmelidir. Muayene sonucuna göre, tespit edilen aksaklıklar ( bazı hastalıklar ve yaşam tarzı v.b.) belirlenmiş olur.
2- Muayene ile tespit edilemeyen bazı vücut değerleri ile ilgili tetkikler istenebilir. (A.K.Ş., kolesterol, trigliserit, üre, ürik asit v.b.)
3- Bilgisayarlı vücut bileşim analizi ile; vücuttaki total yağ, kas, su oranı ve bazal metabolizma enerjisi (yani vücudun dinlenir halde iken harcadığı enerji) ölçümü yapılır.
4- Sağlıklı kiloya ulaşmak için, tespit edilen hastalıkların (varsa) tıbbi tedavisi yapıldıktan sonra, diyetisyen tarafından kilo verme amaçlı kişinin niteliklerine uygun beslenme programlarına geçilir.
şeklinde sıralanabilir.
Kişi günlük yaşamdan kopmadan, sosyal yaşamını kendi koşullarının gerektirdiği gibi sürdürerek ve sağlığını tehlikeye atmadan kilo verebilir. Temel besin grupları arasındaki denge ve günlük harcanan enerji aşılmadan vücudumuz için gerekli gıdalar tüketilebilir. Program sürecinde halsizlik, yorgunluk ve asabiyet  fazla hissedilmez. Günlük mönüde özel yemekler yer almaz. Her zaman ve her yerde rahatlıkla bulunabilecek yiyecek ve yemekler önerilir.  Kilo her hafta diyetisyen tarafından kontrol edilmelidir. Hedeflenen kiloya ulaştıktan sonra kilo koruma programına başlanmalıdır.
Kilo verme ve bunu izleyen kilo koruma programlarının süresi verilmesi gereken kilo, kişinin sağlık durumu ve yaşına göre ayarlanır.
Bölgesel kilo problemleri ön planda ise yukarıdaki uygulamalara ek olarak bazı programlar ilave edilebilir.
http://www.nutrasystem.com.tr/izmir-zayiflama-izmir-diyetisyen-izmir-kilo-verme-izmir-beslenme-kocu/saglikli-zayiflama/

20 Kasım 2015 Cuma

CİLT YENİLEME | ANTI-AGING Botoks | Botox Kullanım Alanları

Botoks | Botox Kullanım Alanları

*Alın bölgesindeki yatay çizgiler,
*İki kaş arasında yer alan ve çatık kaş görünümüne yol açan çizgiler,
*Her iki kaş yan taraflarının yukarı kaldırılması
*Her iki göz yan tarafında yer alan ve yüz yaşlanmasını gösteren çizgiler ve kırışıklıklar (kaz ayağı çizgileri )
*Üst ve alt dudaktaki dikey çizgiler (sigara içimi çizgileri )
*Eller, ayaklar, ve koltuk altındaki aşırı terlemenin tedavisi için Botoks kullanılabilir.

9 Kasım 2015 Pazartesi

BALIK TÜKETMENİZ İÇİN 10 NEDEN

7’den 70’e herkesin tüketmesi gereken bir besin olan balık birçok vitamin, mineral, yağ ve protein içeriği ile değerli bir besindir.

İşte size balık tüketmeniz için 10 neden:
1. Balık, kalp-damar sağlığını korur, kardiyovasküler hastalıkların gelişme riskini azaltır.
2. Balık, damarları temizler.
3. Balık, kan basıncını dengeler.
4. Balık, kandaki trigliserit seviyesini düşürür.
5. Balık, esansiyel birçok besin öğesini içerir.
6. Balık, beyin gücünü arttırır ve bunama, hafıza kaybı gibi bilişsel sorunların görülme riskini azaltır.
7. Balık, depresyona karşı savaşır.
8. Balık, cilt sağlığı için vazgeçilmezdir.
9. Balık, eklem rahatsızlıklarını hafifletmektedir.
10. Balık , göz sağlığı için gereklidir.
* Haftada 2-3 gün, omega 3 yönünden zengin deniz balıkları tercih edilmelidir.
Balık, %67,5 oranında protein içerir. İçerdiği proteinin vücut tarafından emilimi yüksektir. Yara iyileşmesi, doku onarımı, büyüme ve gelişme için gerekli olan proteini sağlar. Ayrıca Uzun Zincirli Çoklu Doymamış Yağ Asitleri ‘nden (PUFA) de zengindir. Bu özelliği ile yüksek bir omega 3 kaynağıdır. Omega 3 yağ asitleri, bir çeşit doymamış yağ asididir ve yukarıda sayılan maddelerin vücutta gerçekleşebilmesini sağlar. Omega 3’ ün içerdiği EPA ve DHA gibi yağ asitleri de hem beyin gelişimi hem de hastalıklardan korunma görevini üstlenirler.
Balık, A vitamini (retinol form), D vitamini, B grubu vitaminleri (B1, B2, B3, B6, B12), kalsiyum, demir, çinko, potasyum, iyot, selenyum, fosfor gibi vitamin ve mineraller yönünden de zengindir. İçerdiği vitamin ve mineraller özellikle; kemik gelişimine, saç sağlığına, insülin hormonu yapımına, tiroit hastalıklarının engellenmesine (özellikle guatr), kanın normal kıvamında olmasına yardımcı olurlar.
DİKKAT: Tüketilecek balığın gözlerinin parlak, lekesiz, dışa bombeli olmasına, derisinin taze olmasına dikkat edilmelidir. Solungaçları kırmızı-pembe, pulları ve yüzgeçleri diri, derisi parlak ve gergin olmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Balık, kızartılmamalıdır. Izgara, fırın veya kendi suyunda pişirilebilir.

http://www.nutrasystem.com.tr/2015/11/09/balik-tuketmeniz-icin-10-neden/