27 Ekim 2015 Salı

BEL ÇEVRESİNİ ERİTMENİN 5 YOLU

Bel çevresi, hemen hemen herkesin sıkıntı yaşadığı bir bölgedir. Genelde erkeklerde strese ve kronik hastalıklara bağlı, bayanlarda da beslenme hatalarına bağlı olarak oluşabilen bel çevresinden aşağıdaki önerilerle kurtulabilirsiniz:
belly-2473_1920
1. Şeker ve şekerli ürünlerden uzak durun
Şekerli, unlu veya nişastalı ürünler, genel pastane ürünleri, gazlı içeceklerden uzak durun. Çaya ve kahveye şeker atmayın, abur cubur tüketiminden uzak durun.
2. Meyve tüketimini sınırlayın
Meyveler içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde vücudumuza fayda sağlasalar da miktarından fazla tüketildiklerinde kilo artışlarına neden olurlar. Meyvelerde bulunan früktoz, vücuda alındıktan sonra insüline bağlanmadan taşınmakta, fazlası karaciğerde birikerek karaciğer yağlanmasına neden olmaktadır. Günde 2-3 porsiyondan fazla meyve tüketmeyin.
3. Alkolü pas geçin
Tükettiğiniz alkoller ne kadar düşük kalorili olurlarsa olsunlar kilo almanıza neden olur. Eğer bel çevrenizde kalınlaşma varsa mutlaka alkolden uzak durun.
4. Yürüyüş yapın
Sıkı ve tempolu yürüyüş yapın. Yürüyüş yaparken kısa aralıklarla temponuzu arttırın. Günde en az 6- 7 bin adım attığınızdan emin olun.
5. Stresle mücadele edin
Stres sırasında böbrek üstü bezinden salgılanan kortizon hormonu, bel çevrenizin kalınlaşmasına ve ödeme (vücutta suyun tutulmasına) neden olur. Bel çevrenizin incelmesi için stresi hayatınızda minimuma indirin ve stresle mücadele etme yöntemleri geliştirin.

18 Ekim 2015 Pazar

Menopoz dönemi, kadınların doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu, ortalama olarak 48-55 yaş aralığında gelişen dönemdir. Bu dönemde kadınlarda değişen hormonal durumlar kişiyi yaşlılık dönemine hazırlar.
YYYYFG
Menopoz Döneminde Beslenme Şekli Nasıl Olmalıdır?
  • İdeal vücut ağırlığına gelinmelidir.
  • Kemik erimesi (osteoporoz) riskini azaltmak için günde yeterli miktarda kalsiyum minerali alınmalıdır. Bunun için her gün kalsiyumdan zengin besinler tercih edilmelidir: süt, yoğurt, kefir, ayran, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, kabuklu yemişler vs.
  • Besinlerle alınan kalsiyumun emilebilmesi ve kemiklere taşınıp kullanılabilmesi için, ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirdiği için yeterli D vitamini vücuda alınmalıdır. D vitaminini vücuda % 90 güneş ışığı ile % 10 besinlerle alınır. Yumurta, yağlı balıklar, karaciğer, mantar gibi besinlerde bulunan D vitamininden yararlanmak için 15-20 dakika güneş ışığına direkt temas edilmeli, D vitamini içeren besinleri tüketmek gereklidir.
  • Kilo artışını engellemek için sağlıklı karbonhidrat kaynakları (tam tahıllar ve ürünleri, sebzeler, meyveler, kuru baklagiller) tüketilmeli, basit şeker ve şeker içeren hazır ürünlerden de uzak durulmalıdır.
  • Yağsız protein kaynakları tüketilmelidir; yağsız/ az yağlı kırmızı et, derisiz tavuk, balık, hindi, az yağlı süt ve ürünleri vs.
  • Sağlıklı yağ kaynakları (zeytin, kuru yemişler, zeytinyağı, kanola yağı, keten tohumu ve tereyağı (az miktarda) vs.) tüketilmeli katı yağlardan (margarin, kuyruk yağı vs.) uzak durulmalıdır.
  • Zengin omega 3 kaynakları olan balıklar, ceviz, keten tohumu günlük beslenmede yer almalıdır.
  • Yavaşlayan bağırsak hareketlerini hızlandırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için posa ve probiyotik ürünler (ev yapımı yoğurt, probiyotik yoğurt, kefir vs.) tüketilmelidir. En zengin posa kaynakları sırasıyla; kuru baklagiller, sebzeler ve meyvelerdir.
  • Azalan östrojen seviyesini azda olsa karşılaması için, fitoöstrojen adı verilen ve insan vücudunda östrojene benzeyen bitkisel hormonlardan faydalanılmalıdır. Bu besinler; kuru fasulye, mercimek, bezelye, soya fasulyesi, soya yağı, sarımsak, soğan, brokoli, havuç, rezene ve keten tohumudur. En önemli bitkisel östrojenler keten tohumu ve soyadır.
  • Su tüketimi arttırılmalı, koyu çay ve kahve miktarı sınırlandırılmalıdır.
  • Kalsiyumun emilimini bozan ve kemik erimesini tetikleyen alkol sınırlandırılmalı veya bırakılmalıdır.
  • Tuz ve tuz içeriği yüksek ürünlerden uzak durulmalıdır. Tuz ihtiyacı baharatlardan karşılanmalıdır.
  • Yemekler sağlıklı pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır (ızgara, haşlama, buğlama, fırında), kavurma ve kızartma gibi pişirme yöntemlerinden uzak durulmalıdır.
  • Etli yemeklere yağ konmamalı, tavuğun ve balığın derisi tüketilmemelidir.
  • Yemek süresi 15-20 dakika aralığında tutulmalıdır. Böylece kişi doygunluk hisseder ve fazla besin alımından kaçmış olur.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN…

17 Ekim 2015 Cumartesi

NUTRA SYSTEM | CİLT YENİLEME | BOTOKS | BOTOX

Botoks | Botox Haakında Merak Edilen Sorular?

Gülme, kızma, üzülme, ağlama, şaşırma, gözleri kısma gibi hareketler sonucu yüzümüzdeki mimik kasları hareket eder ve buna bağlı olarak üzerindeki ciltte de kırışıklıklar oluşur. Yıllar içinde bu hareketlerin tekrarlanması sonucu ciltte oluşan kırışıklıklar kalıcı hale gelir. Kişinin mimiklerini kullanma alışkanlığı, güneşe maruz kalma süresi, cilt ve kas yapısı, yaş ve cinsiyetine göre bu kırışıklıklar da değişik derecelerde olur.
Botoks, enjeksiyon yapılan bölgede sinirlerdeki geçişi bloke edip, kas kasılmasını engelleyerek, buradaki derinin gerginliğini sağlar, çizgileri açar.
Bu çizgiler erken dönemde Botoks tedavisiyle düzeltilebilir. Zamanla çizgiler derinleşir tek başına Botoks tedavisi yeterli düzelmeyi sağlayamaz başka ek tedaviler uygulanır.(lazer, peeling, dolgu maddesi enjeksiyonu)

Botoks kimlere uygulanmaz ?

Gebelere, emzirenlere ve bazı kas hastalarına uygulanmaz
Botoks nasıl uygulanır?
Tedavi bölgesi,   temizlenerek, lokal aneztezi yapan krem uygulanır.
Botoks maddesi çok ince uçlu özel iğneler ile birkaç noktadan kas içine enjekte edilir. Uygulama esnasında hastayı rahatsız eden bir ağrı şikayeti oluşmaz.

Tedavi Nasıl uygulanır?

Hasta yatırılmaz, yarı oturur pozisyona getirilir.
Botoks enjeksiyonları, 30 G’lık iğnelerle kas içine 30 – 45 derecelik açıyla uygulanır.
Tüm uygulama 10-15 dakika sürer.
Tedavi sonrası 4 saat kadar mimiklerini kullanmamalıdır (yani gülmemelidir) ve yatmamalıdır (Aksi takdirde ilaç yayılabilir. Amaç, uygulandığı yerde ilacın etkisini göstermesidir). Botoks uygulamasından hemen sonra yüz yıkanabilir ve her türlü makyaj ürünü kullanılabilir. Botoks uygulamasından sonra, enjeksiyon yapılan bölgelere iki gün masaj yapılmamalı, özellikle makyaj temizlenirken o bölgeler fazla ovuşturulmamalıdır. Yine iki gün için aerobik, step gibi egzersiz programlarına ara verilmelidir. Gerekli olursa 15 gün sonra hasta kontrole çağrılır.
Botoks etkisi ne kadar sürer?
Botoks’un etkisi uygulamadan 3-7 gün sonra başlar ve bu etki üç-dört ay devam eder. Uygulamaların sayısı arttıkça Botoks’un etkisi 12 ay kadar devam edebilir.
Botoks’in zararı varmı?
Botoks 15 yıldır estetik amaçlı olarak kullanılmaktadır. Kas hastalıklarında kullanımı ise çok daha eskiye dayanmaktadır. Bu süreler içinde Botoks’un kalıcı ve ciddi yan etkisi saptanmamıştır. Amerikan ilaç araştırma dairesi FDA’nın da onayladığı Botoks tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.
Botoks uygulamalarının riskleri ;
– Enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, morluk, şişlik(1-2 gün) nadiren sürebilir.
– Geçici Baş ağrısı
– Ptozis(göz kapağı düşüklüğü): zamanla düzelir
Alerji yapar mı?
– Allerjik değildir. Hassasiyet için teste gerek yoktur.
Botoks sonrası hasta ne zaman normal aktivitesine döner ?
Hasta enjeksiyon sonrası normal aktivitesine hemen dönebilir.
Botoks’in etki süresi ne kadar devam eder ?
Botoks tedavisi 3-4 aylık bir düzelme sağlar. Uygulamalar tekrarlandıkça bu sure 8-10 aya kadar çıkabilir.
Botoks tedavisine başladıktan sona devam etmek zorunda mıyım ?
Botoks tedavisine başladıktan sonra devam etmek zorunda değilsiniz tedavinin etkisi geçtikten sonra bile çizgiler uzun bir süre eski yoğunluğuna dönmez.
Uygulamalara devam edilirse giderek daha başarılı sonuçlar alınır. Çizgiler giderek hafifler ve yenilerin oluşması engellenir. Cilt eskiye nazaran daha iyi bir görünüm kazanır.

Botoks yaptırdığımda yüzümde doğal olmayan bir ifade olur mu  ?

İlk kez Botoks yaptıran hastaların en sık sordukları sorudur. Bu konudaki endişenizi doktorunuzla paylaşırsanız tedavi dozlarınız buna göre düzenlenecek ve son derece doğal bir ifade sağlanacaktır.

Botoks tedavisine başlamak için uygun yaş var mıdır ?

Bu tedaviye başlamak için özel bir yaş yoktur. Kişinin kas ve cilt yapısına göre çok erken yaşlarda uygulama ihtiyacı doğabileceği gibi, daha ileri yaşlarda bu ihtiyaç olmayabilir.
Çizgilerin yeni başladığı dönemde Botoksla çok iyi sonuçlar alınırken daha oturmuş çizgilerin tedavisinde tek başına Botoks yeterli olmamakta dolgu maddesi enjeksiyonu, lazer veya peeling tedavileri de gerekmektedir. Bu nedenle erken başlanan tedavilerle daha başarılı ve doğal sonuçlar sağlanır.
Botoks uygulamasının riskleri nelerdir ?
Bu konuda eğitim almış uzman kişiler tarafından uygulandığında işlemin riskleri yok denecek kadar azdır.
Uygulama bölgesinde hafif morarma ve kızarıklık, baş ağrısı, nadiren grip benzeri şikayetler olabilir. Tedavi sonrası uygulama yapılan bölge ovuşturulmamalı, baş dik tutulmalı, ağır egzersizden kaçınılmalıdır.
Botoksun etkisi nasıldır?
Kas ile sinir arasındaki iletimin engellenmesi botoksun (botox) temel etki mekanizmasıdır. Bu şekilde kaslar geçici olarak felç olmakta ve kasılması durdurulmaktadır. Medikal estetik amaçlı botoks (botox)  ciltteki çizgilerin, deri katlantılarının düzleşmesini sağlar ve cildin aşırı şekilde terlemesini engeller.
Botoksun kullanım alanları nerelerdir?
Yüzde; alın, kaş araları, kaşların üst kısmı, göz altı bölgesi, gözlerin dış kenarları (kazayağı) çizgilerine yapılmaktadır. Ayrıca; terlemenin azaltılması amacıyla da işlem yapılabilinir. Terlemenin azaltılması için koltuk altı bölgesi ve avuç içinde de uygulanmaktadır.
Botoksun etkinliği ne zaman başlamaktadır?
Botoks uygulandıktan sonra etkisi 7 gün içinde başlar ve ortalama olarak 4-6 ay kadar sürer. Botoksun etkisi ortalama 3 gün içinde ortaya çıkar. Bu etki 7-14 gün arasında en fazladır.
Botoksun yararları nelerdir?
Botoks (botox) bir ameliyat yöntemi olmadan, kısa sürede estetik (kozmetik) tedavi tekniğidir. Etkisi de hızlıdır.

NUTRA SYSTEM | ERKEK LAZER EPİLASYON | YÜZ BÖLGESİ

10 Ekim 2015 Cumartesi

Metabolic Balance İle Sağlıklı Beslenme

NUTRA SYSTEM | ALSANCAK | METABOLIC BALANCE
Metabolic Balance; kilo düzenleyici bir metabolizma programıdır. Bu program kişiye özeldir ve kişinin güncel labaratuar tahlilleri ve sağlık durumunun gözden geçirilmesinden sonra metabolizma durumu ve ihtiyaçları doğrultusunda bu konuda eğitim almış bir doktor tarafından uygulanır.
Metabolic Balance Nasıl Etki Eder?
Metabolic Balance amacı insülin salınımını dengede tutmak, insülinin patolojik artışına ve insülin direnci gelişimine engel olmaktır. Yapılan 38 parametre tetkik, derinlenmesine alınan anamnez ve kişisel ölçümlerin alınmasıyla kişinin kendine özel beslenme programı hazırlanır, ve böylelikle ihtiyacı olan besin maddeleri, vitamin ve mineralleri alırken matabolizması düzenlenmiş olur. Sonuç olarak bir taraftan fazlalık yağ dokusu erirken diğer taraftan kilo kontrolü sağlanmış olur.
leaf-675780_1280
Metabolic Balance’nın Bize Sağladığı Yararlar Nelerdir?
1) Kilo verme: kişi doğal yolla sağlıklı beslenerek ve zararlı zayıflama ilaçlarına başvurmadan fazla kilolarından kurtulup ideal kilosunu sürekli muhafaza eder.
2) Kilo alma: çok zayıfsanız ve ideal kilonuzun altındaysanız metabolic balance programıyla kilo alıp ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.
3) İnsülin direnci ve metabolic sendromun düzeltilmesi ve dolayısıyla birçok hayatı tehtit eden hastalıktan korunmak.
4) Güzel cilt görünümü.
5)Programla kavuştuğunuz ideal kilonun sürekli korunabilmesi ve böylece diğer zayıflama diyet programramlarındaki gibi hızla kilo verip diyeti bırakınca vermiş olduğunuz kiloları hızla fazlasıyla almazsınız.
Program Ne Kadar Sürer?
Program 4 aşamadan oluşur.
1) Hazırlık Dönemi: 2 gün sürer, detox olarak da adlandırılır.
2) Sıkı Dönem: İlk 14 gün yağsız sıkı dönemdir, sonra yağlı sıkı dönem başlar. Bu süreç kişinin hedef kilosuna yaklaşımına kadar sürer.
3) Rahatlama Dönemi: Hedef kiloya ulaştıkdan sonraki dönemdir. Kontrollü olarak yeni besin ilaveleri yapılır.
4) Koruma Dönemi: Ömür boyu sürer. Kişi metabolic balance programı sayesinde yeni bir yaşam biçimi ve yeni kendine göre sağlıklı bir beslenme şekli edinmiş olur.
Günde Kaç Öğün Yenmeli?
Metabolic balance’ın en önemli temellerinden biri, günde 3 öğün yemeli, öğünler arasında 5 saat ara olmalı. Yani metabolic balance’ta az az sık sık yeme prensibi ve ara öğünler kesinlikle geçerli değildir.
Hastalıkları iyileştirebiliyor mu?
Metabolic balance’ın böyle bir iddası yoktur ama bu program metabolic sendrom denilen diabet 2, tansiyon ve hormon sorunlarına oldukça iyi geliyor ve program sırasında bir çok hasta ilaçlarını bırakabiliyor. Polikistik overli ve adet düzensizliği olan kadınlarda oldukça iyi sonuçlar vermektedir.
Program Kimlere Uygulanmaz?
Hamilelere, epilepsi hastalarına ve böbrek rahatsızlığı olanlara bu program uygulanmaz.
Spor Öneriliyor mu?
Kişi programın bütün aşamalarında yürüyüş yapabilir,ama ağır sporları ancak programın 3. aşamasından sonra öneriyoruz, çünkü sporda vücut karbonhidrat yakar ama bizim ilk etapta amacımız yağ yakmaktır. Yağ en çok uykuda yanar, onun için en az 8 saat uyku öneriyoruz.

6 Ekim 2015 Salı

Cilt Yenilemede 3 Boyutlu Dolgu Uygulaması

3D Hyalüronik Asitli Dolgular | 3D Dolgu | 3Boyutlu Dolgu Uygulaması

Daha çok hacim gerektiren bölgelerde uygulanan diğer dolgulara göre daha fazla kalıcı olan bir dolgu çeşididir. Üç boyutlu hacim kazandırması sayesinde doğal bir görüntü kazandırır.

3D | Üç Boyutlu Dolgu Uygulaması; hyalüronik asitli dolgular yüz estetiğinde uygulanan bir yöntemdir. 3 boyutlu hyalüronik asit dolguların en önemli özelliği; az hacimli ürün ile yeterince doku gelişimini sağlaması, hacim bozulmasına karşı direnç gelişimi ve uzun ömürlü olmasıdır.

DFVFFF

3D | Üç boyutlu dolgularda, yüz bölgesinde dolgunluk sağlarken ödem ve aşırı şişme gözükmez. üç boyut etkisi ile yüz daha kolay şekillenir ve dolguya istediğimiz şekli vermemiz kolaylaşır ayrıca dolgunun yüzde kalma süresi uzar. Ciltte belirgin bir parlaklık gözlenmektedir.

3D | Üç Boyutlu Dolgu Uygulaması

Dudak dolgunlaştırma, nazolabial çizgiler, dudak kenarlarından aşağıya inen çizgilerde, dudak üstündeki mimik çizgilerinde, elmacık kemiği, şakak bölgesi, yanak bölgesi ve çenede uygulanmaktadır.

http://www.nutrasystem.com.tr/2015/10/06/izmir-3-boyutlu-dolgu-uygulamasi-3d-dolgu-estetigi/

2 Ekim 2015 Cuma

1-7 Ekim Emzirme Haftası

Anne sütünün faydaları saymakla bitmez… Hem anneye hem de bebeğe olan yararları sayesinde anne sütü ve emzirmenin önemi artmaktadır.
İlk 6 ay boyunca bebeğin tek gıdası olan anne sütü, ikinci 6 aydan itibaren bebeğin beslenmesini tamamlayıcı gıda olmaktadır. 2 yaşına kadar anne sütü alan bebeklerde bağışıklık sistemi güçlenmekte, ideal vücut ağırlığı kazanılmakta, sağlıklı bir büyüme ve gelişme görülmekte ve hastalıklara karşı daha güçlü olunmaktadır.
yhty
 Emzirme haftasıyla birlikte emzirmenin önemini bir daha vurgulayalım:
  • Emzirmek, bebeğin bilişsel fonksiyonlarını arttırır.
  • Emzirmek, bebeğin ilk ay 6 ihtiyacı olan bütün besin öğeleri ihtiyacını karşılar.
  • Emzirmek, bebeği enfeksiyonlardan koruyucu immünoglobulinlerin alınmasını sağlar. Böylece bebek ishal, pnömoni, kabızlık ve ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonu) korunmuş olur.
  • Emzirmek, bebeklerin ileride daha sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesine neden olurlar.
  • Emzirmek, bebeği ilerleyen yaşlarda kanser, kardiyovasküler hastalıklar, obezite, alerjik hastalıklara karşı korur.
  • Emzirmek, bebeğin sıvı ihtiyacını karşılar. Bu yüzden bebeğe ilk 6 ay ekstradan su vermeye gerek yoktur.
  • Emzirmek, anneyi osteoporoz, yumurtalık ve meme kanseri, idrar yolu enfeksiyonlarından korur, annenin doğum öncesi kilosuna dönmesini kolaylaştırır.
  • Emzirmek, anne ve bebek arasındaki sevgi bağını güçlendirir, annelik depresyonunu azaltır.