9 Şubat 2015 Pazartesi

OKULLAR AÇILDI…OKUL ÇAĞI (6-10 YAŞ) ÇOCUKLARINDA BESLENME VE ÖNERİLERİ

6-10 yaş arası olan okul çocukları yavaş ancak sürekli bir büyüme gösterirler. Bu çağdaki beslenme şekli; çocuğun yaşına, cinsiyetine, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite düzeyine göre düzenlenir. Bu çağ çocuklarında oluşturulan beslenme düzeni ve alışkanlığı yetişkinlik dönemindeki beslenme şekli için altyapı oluşturur. Bundan dolay ailenin bu dönemde çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlıklarını öğretmesi, beslenme eğitimi vermesi çok önemlidir.
gfhghh
Okul çağı çocuklarına uygulanacak beslenme programının amacı, çocukların büyüme, gelişmelerini sürdürmeleri ve olumlu beslenme alışkanlıklarının oluşturulmasıdır. Çocuğun yeterli ve dengeli beslenmediğinin en önemli göstergesi büyüme ve gelişmesidir. Yaş ve cinsiyete göre percentil aralıkları takip edilerek büyüme ve gelişme izlenir. Yetersiz beslenme sonucunda büyüme ve gelişmeden geri kalınır, hastalıklara yakalanma riski artar. Özellikle sağlıksız beslenme sonucunda şeker hastalığı (diyabet), kalp hastalığı, hipertansiyon, obezite gibi hastalıkların görülme riski artar.
Okul çağı çocuklarında sık görülen beslenme sorunları; zayıflık, şişmanlık, demir eksikliği anemisi (kansızlık), vitamin yetersizlikleri, iyot yetersizliği, kabızlık ve diş çürükleridir. Son yıllarda obezitenin de artması ile bu gruba metabolik sendrom da dahil olmuştur.
Öneriler:
. Okul çocuklarının en önemli problemlerinden biri kahvaltı öğününün yapılmamasıdır. Kahvaltı, gece boyunca aç kalan vücut için elzem bir öğündür, bu yüzden günün en önemli öğünü olarak adlandırılır. Kahvaltı yapmayan çocuklarda dikkat azalması, öğrenme yeteneğinde azalma gibi okul başarısını etkileyecek olumsuzluklar görülmektedir. Bu yüzden her çocuk (aslında her insan) sabah ihtiyacı olan enerji ve besin ögelerini içerecek şekilde kahvaltı yapmalıdır. Kahvaltıda; süt, yumurta, peynir, zeytin, omlet/menemen, yeşillik, ekmek, evde yapılmış taze sıkım meyve suyu, tahıl gevreği gibi besinler birkaçı mutlaka bulunmalıdır.
. Yaşam boyu sürdürülecek beslenme alışkanlıkları bu evrede oluşur. Bu yüzden aile veya diyetisyen mutlaka çocuğa beslenme eğitimi vermelidir, besin piramitleri ile çocuğun aklında kalacak görsel yöntemler eğitim sırasında kullanılmalıdır.
. Ortalama olarak 6 öğün beslenme (kahvaltı, kuşluk, öğle, ikindi, akşam ve yatsı) çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmesini sağlaması açısından yeterli olacaktır.
. Beslenmede çeşitliliğe yer verilmelidir ve 4 besin grubundaki besinler de yeterli miktarda alınmalıdır. Böylece besin ve besin öğeleri eksiklikleri görülme oranı azalır.
  1. Süt, peynir ve yoğurt çocukların güçlü kemiklere, dişlere ve kaslara sahip olmak için gerekli olan protein, kalsiyum ve D vitaminini sağlar. Bu gruptan günde 2-3 porsiyon tüketilmelidir.
  2. Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller güçlü kaslar ve sağlıklı kan için gerekli olan protein, demir, B vitaminleri ve bazı mineralleri sağlar. Bu besinlerin günde imkanlar dahilinde 2- 3 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir.
  3. Ekmek, tahıl ve makarna B vitamini, demir, mineral ve posa içerir. Bunlar ayrıca iyi bir kompleks karbonhidrat kaynaklarıdırlar ve çocukların aktiviteleri için gereken enerjiyi sağlarlar. Bu grup besinlerden günde 6-9 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir.
  4. Sebzeler ve kompleks karbonhidratlar A vitamini, C vitamini, ve posa içerir. Ayrıca belirli miktarlarda B vitaminleri, potasyum, kalsiyum ve diğer mineralleri içerir. Günde 3-4 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir.
  5. Meyveler; çocukların cildi, göz ve diş eti sağlığı için gereken A ve C vitamini, potasyum ve diğer mineralleri içerir. Meyveler ayrıca karbonhidrat ve posa da içerir. Çocuklar genellikle doğal şeker kaynağı olan meyveleri severler. Günde 2-3 porsiyonmeyve yemeleri önerilmektedir.
. Çocukların okulda tüketebilecekleri ara öğünler evde hazırlanmalı ve beslenme çantası oluşturulmalıdır. Böylece çocuklar hem aç kalmazlar, kendilerini yorgun hissetmezler hem de okul başarılarında düşme görülme riski azalmış olur. Beslenme çantasına; sandviç, tost, sebze çubukları, ayran, meyve, ceviz/badem/fındık gibi yağlı tohumlar konulabilir.
. Çocuklara demli çay, kahve, gazlı içecek ve hazır meyve suları verilmemeli, bunların yerine su, süt, ayran gibi sağlıklı içecek alternatifleri sunulmalıdır.
. Bu dönemde çocuklarda kabızlık sık görülen bir sorundur. Bunun en önemli sebepleri; çocukların fazla süt tüketmesi (günde 500 cc’ den fazla), posa tüketiminin az olması (meyve, sebze, tahıl ürünleri) ve su içme alışkanlığının oturmamasıdır. Bunu engellemek için süt tüketimi günde 2-3 bardak ile sınırlandırılmalı, her gün sebze, meyve, tahıl ürünleri (ekmek, ev yapımı kek, börek, kepekli makarna, esmer pirinç vs.) tüketilmeli ve susayınca değil düzenli olarak su içme alışkanlığının oluşturulması gereklidir.
. Demir eksikliği anemisinin görülmemesi için her gün ihtiyaç kadar et grubu (özellikle kırmızı et) tüketilmelidir.
. İyot genellikle deniz ürünlerinde bulunur. Ancak iyodun yeterli miktarda alınabilmesi için iyotlu tuz kullanımı gereklidir, bu yüzden çocukların kullanacağı tuz mutlaka iyottan zenginleştirilmiş tuz olmalıdır.
. Hazır ürünleri ve fast food tüketmeye yatkın olan çocuklar yağ ve şeker içeriği yüksek yiyecekleri fazla tüketirler. Bunun sonucunda başta obezite olmak üzere birçok rahatsızlık görülebilir. Bunları önlemek için çocuklara her istedikleri alınmamalı, olabildiğince fast fooddan uzak durulmalı, fast foodun düzenli tüketimine karşı çıkılmalıdır.
. Şekerli ürünlerin fazla tüketimi çocuklar arasında sık görülen diş çürüklerine neden olmaktadır. Bu durumu engellemek için öncelikle çocukların şeker tüketme durumu azaltılmalıdır ve çocuklara diş fırçalama alışkanlığı aşılanmalıdır.
. Okul çocuklarında beslenme alışkanlıkları öncelikle ailenin beslenme tarzından sonra da arkadaş çevresi, reklamlar ve sosyal çevreden etkilenerek oluşmaktadır. Bu yüzden ailedeki her birey sofrada aynı yemeği yemeli ve çocuğa örnek olmalıdır. Özellikle sebze tüketiminin zor olması aileyi zorlamaktadır, bir de babanın veya annenin sebze yememesi çocuğun da ona örnek olmasına neden olmaktadır. Bu yüzden beslenme eğitimi önce evde daha sonra dışarıda başlamalıdır. Aileler bu konuda bilinçlendirilmeli, çocuklarına iyi bir şekilde örnek oluşturmalıdırlar.
. Her çocuk imkanı dahilinde fiziksel aktivite yapmalıdır. Hem sosyal ilişkilerin gelişmesi hem de kemik yapısının sağlam bir şekilde oluşması açısından fiziksel aktivite şarttır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder